ÇOK OTOMOBİL KULLANDIM. PAHALI MODELLERDE OLMADI DEĞİL. BİR GÜNLÜĞÜNE ROLLS ROYCE DİREKSİYONUNA GEÇTİM VE ZENGİN OLMAK NE DEMEK ANLADIM…
Yaklaşık yedi yıldır otomotiv dergiciliğinde çalışıyorum. Dolayısıyla hatırı sayılır otomobilleri test ettim, ilk sürüşlerini gerçekleştirdim. Bir otomobili teste aldığımızda tasarım olarak özelse etrafın bakışları dikkatimi çeker. Rengi güzelse, pahalı bir modelse ya da yeniyse. Ama bu sefer bakışlar farklıydı. Daha önce görmediğim bakışlar! Özellikle ‘lüks’ otomobillerin direksiyonundaki kişiler bu bakışlarda daha öncüydüler. Neyse, bakışları bir kenara bırakalım. Rolls Royce Ghost Extended Wheelbase’yi anlatmak için minimum küçük çaplı bir kitap yazabilirim. Çok fazla detay var. Her dokunduğunuz obje, parça vs. birkaç bin Euro! Zengin olmak, 1 milyon Euro’ya bir otomobil alıp direksiyonunu başkasına emanet etmektir. Bunu anladım. Çünkü yukarıda bahsettiğim bu meraklı bakışlar arka koltukta oturanı görmek istiyordu. Ama ben arkada değil direksiyonunda vakit geçirdim. Çünkü sabah alıp akşam teslim etmemiz gerekiyordu. İstanbul trafiği, yaklaşık 5 saat süren çekim zamanını düşersek, topu topu 3 saatlik bir kullanma fırsatı buldum. Royal Motors İstanbul tarafından kullanımımıza tahsis edilmişti. Akşam 19:30’da teslim etme şartımız vardı. E normal tabii. Ama bizim için normal değil çünkü bu kadar zamanda onu iyi anlama şansımız maalesef yoktu. Anladığımız kadar anlatacağız o zaman.
‘Yeniliğin Ruhu’
Kapıları açtığınız anda motor kaputunun ortasında bulunan yuvadan çıkan logo çok havalı. Hikayesi ise, 1884 yılında elektronik ve makine üreten bir fabrika kuran Henry Royce, aynı yıl Londra’da otomobil satan Charles Rolls ile tanışır. Bu ikili anlaşır ve Royce’un yaptığı otomobilleri Rolls satmaya başlar. E bir klasik olan ismini markaya verme hikayesi doğar. Otomobillerin adı Rolls Royce olur. Kaputta bulunan logo ise 1911 yılından geliyor. Logo şekli, tasarımcının sevgilisini temsil ediyor. Orjinal adı ‘Spirit of ectasy’ yani yeniliğin ruhu. Halk dilinde ise logoya ‘emily’ adı verilmişti.
Tasarım olarak zaten geçmişe götüren bir havası var. Sanırım ondan bu kadar çekici. RR logosunu aracın her yerinde görüyorsunuz. Farların
içinde, jantların ortasında, koltuk başlarında vs. Sade, estetik ve havalı dış tasarım iç mekanda bir cümbüşe dönüşüyor. Çok fazla detay sizi karşılıyor içeride. Tuş takımları, kullanılan malzeme fazla lüks. Orta konsol, kapı içleri ve her boş alan ‘Karağaç’ ahşaptan. Lambswool paspaslar, panaromik cam tavan, ahşap çalışma masaları, TV alıcısı, arka bölümde eğlence sistemi, ön ve arka koltuk havalandırmaları en dikkat çeken özellikleri. Orta konsolda bulunan bilgi ekranından her türlü bilgiye ulaşmak mümkün. Navigasyon sistemi, USB, Bluetooth ve hatta bu ekrandan trafik bilgilerini görebiliyorsunuz. IBB’ye ihtiyacınız yok! İnce ve zarif direksiyonu oldukça hassas. 2360 kg’lık ağırlığa yön vermek için hiç zorlanmıyor. Zorlansa ayıp olur zaten. Vites kolu direksiyon arkasında bulunan kol üzerinde ve şanzımanı bu kolda bulunan yuvarlak buton ile kullanıyorsunuz. Ahşap ve krom detaylar mücehverci dükkanında zannettiriyor sizi. Teknolojinin yanında manuel detaylarda gözden kaçmıyor. Havalandırma yuvalarını bas/çek şeklinde kullanıyorsunuz. Fotoğraflar her şeyi anlatıyor. Dedim ya zaman çok kısa. Tüm özelliklerini tecrübe etmek için gerçekten vaktimiz yok. Bu devin uzunluğu 5569 mm. Genişliği ise 1948 mm. Arka koltuklarda boyunuz 2 metre olsa bile bacak bacak üstüne atabilirsiniz. Dingil mesafesi 3465 mm! İç konfora fazlasıyla önem verildiği için biraz bagajdan çalınmış. 490 litrelik bagaj hacmi her şeyinize yeter tabii. Bu heybetin asıl özelliği motor kaputunun altında yatıyor. V12 motorun 563 HP gücü bulunuyor. 780 Nm’lik torku 1500 d/d’den itibaren alabiliyorsunuz. Bu şu demek; gaza bastığınız anda bu ağır abi ok gibi fırlıyor. Maksimum hızı 250 km/s ve 0-100 km hızlanması 4,8 saniye. Sanırım bu hızlanma değeri iyi bir özet! Kilosu var, gücü yüksek doğal olarak ne yaktığını merak edebilirsiniz. Fabrika verilerine göre ortalama yakıt tüketimi 13,7 lt/100 km. Şehir içi değeri ise 20,6 lt/100 km. 10 saatlik birlikteliğimizin sonunda bilgi ekranında 26,9 lt/100 km’yi görünce anladım bu otomobilin neden 953.275 Euro olduğunu. Çünkü zengindim. Zenginsem fazla tüketirim…
Yazı: Aykut Özdek Fotoğraflar: Serhat Özdek
ROLLS ROYCE TÜRKİYE’NİN RESMİ SATIŞ NOKTASI!
Royal Motors; Rolls Royce Motor Cars’ın Türkiye’deki resmi satış noktası. 2014 yılı başında açılan showroom Kuruçeşme’de İstanbul boğazına karşı. Bu yeni satış noktası Rolls Royce Motor Cars İstanbul olarak adlandırılıyor. Tüm satış ve satış sonrası hizmetleride Royal Motors tarafından yapılıyor.
