Lisedeydik. Serhat Keleşoğlu ile İstanbul’da yapılan şu anda ismini anımsayamadığım otomobil fuarına zar zor iki davetiye bulup girmiştik. Benim amacım günler öncesinden belliydi. Aklı otomobillere basmaya başlamış her genç çocuk gibi Porsche standını arıyordu gözlerim. Serhat ise ısrarla “VW standını görmeliyiz, Scirocco’nun modifiye bir versiyonu varmış” diye ısrar ediyordu. Çocukluğumuzda oynadığımız araba kartı oyunlarından sonra ilk kez orada bu denli yakından incelemiştim bu efsaneyi. Oyunda özellikle gücü ve ağırlığıyla rakiplere karşı çekilecek en güçlü kartlardan biri olan bu güzellik etrafına çekilmiş ip bariyerlerle modifiye haliyle tüm endamını sergiliyordu. Güzeldi, ancak benim tipim değildi. Serhat’ı başından çekmem dakikalar sürmüştü.
Yaklaşık 40 yıl önce başlayan Scirocco efsanesinin uzun bir aradan sonra 2009 yılında yeniden üretime başlaması ise bu sefer bende de bir heyecan yarattı. Otomotiv sektöründe görev yaptığım o yıl, ister istemez ‘Acaba bana kaç müşteri kaybına mal olacak’ diye içimden geçirmiş, satış tahmin raporlarında dikkat ettiğim oyunculardan biri haline gelmişti kendisi. O sene VW beni ve belki de birçok otomobil meraklısını çok şaşırtıp, klasik Scirocco çizgisinden epey uzak, tamamen gençleri hedef alan bir versiyonla karşımızda çıkmıştı. Türk tasarımcı Murat Günak’ın hünerli çizgisine emanet edilen yeni kasanın beğeneni de çoktu, aynı platformda üretilmiş ve tasarım olarak agresifleştirilmiş bir Golf benzeri olduğu için eleştireni de… Ancak sokaklarımızda bu denli çok rastladığımıza göre bir başarı hikayesi yaratılmış diyebiliriz.
Ben kişisel yorumum olarak şunu söyleyebilirim ki, bazı markalarda ve ender otomotiv modellerinde karşılaştığımız, aracın tüketici kitlesiyle fazlasıyla bütünleşip, başka bir müşteri segmentine kapılarını kapama durumu, sanırım Scirocco’nun da başına geldi. Bir şekilde Türkiye’de 20-30 yaş arası erkek kullanıcılar tarafından sahiplenilen araç, adeta hızın, biraz sıra dışılığın ve yollarda agresif kullanım tarzının bir simgesi oldu (bu sebeple de MINI Cooper S ile fazlasıyla rekabete girdi benim zamanımda). Marka da bu kabullenmeden rahatsız olmamış olmalı ki, gerçekleştirdiği pazarlama faaliyetlerinde hep bu durumu destekler bir tavır içinde oldular.
Şimdi yıl 2014 ve Scirocco yenilendi ve küçük değişikliklerle görücüye çıktı. Geçenlerde deneme şansı bulduğum bu yeni araçta ilk gözüme çarpan genişleyen ön ızgarası, yenilenmiş farlar ve sis farları oldu. VW ailesindeki diğer modellerin far yapısını alan Yeni Scirocco’nun, arka tarafındaki değişiklikler arasında ise dikleşen arka cam ve yenilenen LED stoplar ilk göze çarpanlar arasında. Yan hatlarındaki çizgisini korumaya devam eden spor Alman’da tek değişiklik yenilenen jantlar.
İç mekana geçtiğimiz zaman kullanılan malzemelerin daha kaliteli olduğunu söylemeliyim. Spor koltuklar ve deri direksiyon simidi ile sportif yapısının altını bir kez daha çizen Scirocco, kendisi için özel olarak geliştirilmiş Dynaudio Excite ses sistemi ile kemikleşmiş hedef kitlesini can damarından vuracağa benziyor. Park asistanı oldukça başarılı ve hassas çalışıyor, hatta biraz fazla hassas diyebilirim, keza dar mesafelerde önlü arkalı uyarı alınca tedbirli kullanıcıdan çaresiz kullanıcıya dönüşmeniz an meselesi. Orta konsolda yer alan ve şarj basıncı, kronometre ve motor yağı sıcaklığını vurgulayan üçlü gösterge paneli ise oldukça şık. İstanbul gibi kozmopolit şehirlerin trafiğinde ekonomi yapmayı sağlayan start-stop özelliği ve EU6 standartlarına göre geliştirilen yeni motor seçenekleri ile donanımlanan Yeni Scirocco %19’a varan bir yakıt verimliliği amaçlıyor.
Aracın kullanımı halefine çok benzer karakteristik özellikler sunuyor. Sportif yol tutuşu ve keskin dönüş açısı ile direksiyonda keyifli dakikalar geçireceğiniz garanti. Oturma pozisyonu ve koltuk yapısı otomobilin atletik dış yapısının, içeride de sürdüğünü hatırlatıyor. Coupe kapı genişliğinden dolayı çok geride kalan emniyet kemerine ise uzanmak epey zahmetli, bu anlamda bir asistan kurgulanmamış olmasının bir kayıp olduğunu düşünüyorum.
Yeni Scirocco her zamankinden daha agresif görüntüsü, alçak vücut yapısı ile dedikodularının başladığı ilk günden itibaren özellikle üniversite kampüslerinde en çok konuşulan otomobil haline geldi. Yüzbinlerce lira harcamadan kaliteli bir spor otomobil kullanmanın keyfini yaşamak isteyenler bence vakit kaybetmeden bir test sürüşü talep etmeliler, pişman olmazlar.
