Markalar makyaj ya da yenilik adındaki operasyonlarıyla birçok modelin güncelliğini artırmak istiyorlar. Volkswagen de Tiguan’a yaptığı operasyonla adından söz ettirmek istiyor.
VW markası geniş bir ürün gamına sahip. Hemen hemen her isteğe cevap verebilecek modelleri bünyesinde barındırıyor. Fakat son yıllarda tüm markalarda stabil bir durum söz konusu. Yani makyaj ya da yenilik adındaki değişiklikleri gören model, ailenin diğer modellerine bir adım daha benzeyerek karşımıza çıkıyor. Bu, çok normal ve bana göre de doğru. Tabiî ki bir editör değil, tüketici olarak fikrimi söylüyorum. Markanın kimliğini gösteren özellikleri her modelinde görmek benim arzum. Bu, kendine has bir model olmadığı sürece… Coupe, cc ya da özel bir model için bu söylediğim geçerli olmayabilir.
Volkswagen ailesinin elden geçen bir modeli yukarıdaki cümlemi özetliyor aslında. Bir önceki nesliyle arasında dört yıllık bir zaman dilimi var. Tiguan’dan bahsediyorum!
Tasarım ile gelen büyüme
Tiguan’ın tasarımında bir önceki nesline göre bariz değişiklikler var. Tiguan’daki değişiklik, markanın küçük çocuklarına olan benzerliğini, makyajdan sonra büyük abisi Touareg’e benzemesini sağlamış. Yeni ızgara ve tampon, LED gündüz farlarının bu benzerliğe etkisi büyük… Daha güçlü ve enerjik bir görüntüye kavuşmuş. Arka bölüme geçtiğimizde, aman aman bir değişiklik yok. Arka stoplar elden geçmiş sadece. İç mekana baktığımda, değişim rüzgarının devam ettiğini görüyorum. Yeni nesil Golf’un kumanda takımı aynen Tiguan’da kullanılmış. Daha hareketli ve renkli ekranlar topluluğu görüş açınızda bulunuyor. Gösterge tabloları ve orta konsoldaki ekran göze hoş geliyor. Kısacası, tasarım itibari ile Tiguan, büyük ağabeyi Touareg’e benzerliğiyle dikkat çekiyor. Tasarımı ile büyüdü diyebilirim.
Tasarımı itibari ile büyüdü; peki ya performans!
Tasarımı ile dikkat çekiyor evet ama kaputun altındaki değişiklik, performans konusunda küçük kaldığını gösteriyor. Aslında yenilenen Tiguan için şunu söyleyebiliriz. Ortaya karışık! İç mekanda Golf, dış tasarımında Touareg diye adlandırdığımız benzetme sinsilesi, motor kaputunda da devam ediyor. 1.4 TSI 122 HP’lik motor, VW ailesinin diğer fertlerinde de aynen mevcut. Bluemotion teknolojisi ile sunulan bu motorun en büyük özelliği, yakıt tüketimindeki iddiası. Sorunsuz bir şekilde devreye giren Start/Stop sistemi sayesinde özellikle İstanbul trafiğinde büyük tasarruf yapıldığını söyleyebilirim. Fakat bu tasarruf, Tiguan’ın vermiş olduğu değerlere dayanarak söylediğim bir tasarruf değil. Çünkü fabrika verilerine göre ortalama yakıt tüketimi 6,5lt/100 km olan değerlere, testimiz esnasında en iyi 2 lt/100 km fazlasıyla seyir edebildik. Yani göstergelerde 8,5 lt/100 km’nin altına inemedik. İşte burada, Start/Stop özelliğinin katkısından bahsediyorum; İstanbul trafiğini göz önünde bulundurursak katkısı büyük… Daha yukarıları görebilirdik. 6 ileri manuel şanzımana sahip olan Tiguan 1500-4000 d/d’de 200 Nm’lik tork üretiyor. 0-100 km hızlanması 10,9 saniye olup, maksimum hızı 185 km/s. 1501 kg’lık ağırlığı ile serisinin en hafifi olması motor performansı ile en yavaşı olduğunu gösteriyor. Tiguan’ın 1.4 TSI 160 HP ve 2.0 TDI 140 HP’lik versiyonlarıyla kıyas yapmak yanlış tabiî ki. Ama bu cüsseye bu performars az geliyor desem yanlış bir şey söylemiş olmam. Düşük devirlerde çok istekli değil ve yokuş çıkarken ya da eğimli tırmanışlarda düşük vites ve yüksek devir şart oluyor. Genel olarak bir sorun yok gibi duruyor; çünkü sizi üzmüyor. Sadece daha fazla güç istiyorsunuz. Bu durumda yapacağınız tek bir hareket var. 74.883 TL olan Tiguan 1.4 TSI 122 HP BlueMotion yerine 75.570 TL olan 1.4 TSI 160 HP 4Motion’u satın alabilirsiniz.