YENİ RENAULT CLIO FAZLASIYLA SES GETİRMİŞTİ. RENAULT SPORT BU SESİ ‘R.S.’ HAFRLERİ İLE DAHA DA YÜKSELTTİ. HEM DE BİRÇOK YENİLİKLE BİRLİKTE…
Geniş bir ürün gamına sahip olmak bir marka için en önemli unsur olsa gerek. Renault, bu markaların başında geliyor. Sokaktan herhangi birini çevirin ve ‘Ne tarz bir otomobil’ istediğini sorun! Mutlaka Renault ürün gamında karşılığı vardır. Türkiye’de de popülaritesi en yüksek markalarda liste başlarında diyebiliriz. Daha çok günlük kullanım ya da ticari olarak tercih edilen modeller arasında başı çekebilir. Bu modeller arasından yenilenerek adından sıkça söz ettiren Clio modeli, tüketicinin zihninde büyük yer etti. Özellikle tasarımı ve geniş seçenekleri ile tercih edilen bir model. Bu ilgiye daha sportif bir cevabı var Clio’nun. İsminin sonuna dizilen R.S. harfleri onu başka bir boyuta taşıyor. Bu boyutlanma R.S.’in kendi içinde de olmuş. Renault Sport’un uyguladığı değişikliklerle yenilenen Clio R.S. gerçekten “Küçük ama gücü büyük” bir model olmuş. Tasarım mı? Fotoğraflardan görüyorsunuz diye düşünüyorum. Fazlasıyla çekici. Önde kocaman bir Renault logosu ve altında yer alan R.S. işlemesi agresifliğin başlangıç noktası. Clio HB’e göre belirgin farklılığı daha geniş hava girişlerine sahip ön tampon. Profilden bakıldığı zaman üç kapılı gibi görünmesi sportiflik açısından bir artı ama konuğumuz beş kapılı! Arka kapı kolları cam çerçevesine başarılı bir şekilde gizlenmiş ve görünüş olarak çok farklı bir hava yakalanmış. Arkada ise spoyler ile çift egzoz çıkışı hınzır bir duruş sergiliyor. Tabii arka tampon altındaki difüzörü unutmamak gerek. Konuğumuzun rengi de fazlasıyla dikkat çekici. Ha bazen yolda giderken sağ taraftan el sallayanlar olmadı değil! Taksi zannedip el sallayanlara bir tebessüm ile ben de el salladım. Zaten bundan çabuk vazgeçiyorlar. Bu ‘beleş’ ilgiden rahatsız olacağınızı sanmıyorum. Kısacası dış tasarım olarak şık bir görüntü vermeyi başarıyor. İç mekana geçmek zor olmuyor. Direksiyona oturur oturmaz ilk dikkat çeken unsur, turuncu rengin iç mekandaki hakimiyeti. Bu renk, havalandırma yuvalarının etrafında, vites konsolu, kapı kolları ve direksiyon üzerinde yer alıyor. Kırmızı emniyet kemerlerini de es geçmemek lazım. Bunun dışında Clio HB’in iç mekanından bir farkı yok. Orta konsolda yer alan R-Link ekranı dahil her şey neredeyse aynı. Parlak siyah kaplamalar biraz farklılık gösterse de R.S. logosundan beklentim daha fazla benim. Bence sportif ruha sahip modellerin iç mekanında daha mat malzemeler olmalı. Koltukların konfor konusunda sıkıntısı olmasa da R.S.’e özel bir durumu da yok. Asıl konuyu merak edip motoru çalıştırıyorum…
Renault Sport’un en büyük değişikliği kuşkusuz vites kutusunda! Clio R.S. artık EDC otomatik şanzıman ile tercih edilebilecek. 1618 cc’lik motoru 6000 d/dak’da 200 HP güç üretiyor. 240 Nm’lik torku ise 1750 d/dak’da sunuyor. Clio III R.S.’e göre 25 Nm daha fazla. 1.6 litrelik turbo motor ile EDC kardeşliği ilk anlarda sorunsuz görünüyor. Fakat beklentiler! Evet, bu noktada ne istediğiniz önemli. Alt devirlerden itibaren gücü hissediyorsunuz. Fakat R.S.’ten beklenileni tam anlamıyla hissettirmiyor! İkilemde kaldığım gerçek. Çünkü Clio R.S. gerçekten güçlü; ama bu gücü bana keyifli bir şekilde aktarmakta sorunu var gibi. Sanırım manuel şanzıman daha fazla tatmin ediciydi ya da ederdi! EDC şanzımanın bu gücü tam anlamıyla hissettirmesinde küçük bir pürüz var gibi. Arka bölümde yer alan çift egzozdan beklentim büyüktü; ama gaza bastığımda hayal ettiğim sesi duymayınca üzülüyorum. Bunun için eğlenceli bir çözümü var tabii ki. R-Link ekranında yer alan Sound Effect özelliği ile içeride ekstra motor ve egzoz sesi duyabilirsiniz. Tabii kolonlardan! Fakat seçenekleri bol! Direksiyon arkasındaki ‘büyük’ kulakçıklar ile şanzımanı manuel kontrol edebiliyorsunuz. Bu durum şanzıman kontrolünü size emanet ediyor. Tam anlamıyla R.S. ruhunu hissetmek için yapmanız gereken bunlarla sınırlı değil. Buraya kadar çok fazla heyecan var diyemem. Vites kolunun hemen arkasında yer alan R.S. Drive tuşu hem sizin hem de aracın modunu değiştiriyor. Bir kere bastığınız anda göstergelerde ‘Renault Sport’ yazısı beliriyor. ‘İşte şimdi patron uyandı!’ diyorsunuz. Gaz tepkileri, şanzımanın karakterini bir anda değişiyor. Eğer manuel modda bu tuşa basılı tutarsanız R.S. ‘Race’ moda geçiyor ki daha da hırçın bir sürüş sizi bekliyor an itibari ile. Çünkü sürüş destek ekipmanları ‘Artık yalnızsın dostum!’ diyerek Clio R.S.’i sizin becerikli ellerinize bırakıyor. Bir gerçek var ki bu küçük dostumuzun yol tutuşu mükemmel. Renault Sport’un imzasını burada fazlasıyla hissediyorsunuz. Zaten motorsporlarındaki başarısı bu hissi haklı kılıyor. Renault’un R.S. Diff adını verdiği elektronik diferansiyel kilidi ‘Race’modunda hünerlerini sergiliyor. Süspansiyon sistemi oldukça sert. Bu güçlü üyeyi önden kaydırmak neredeyse imkansız! İlk viraj tecrübesinde temkinli olup, onun mükemmel yol tutuşunu görünce korkusuz olabiliyorsunuz. Yine de dikkat tabii. Ofisimiz, İstanbul Anadolu Yakası’nda. Bağdat Caddesi’nden evime giderken kırmızı ışıkta tacize uğramadım değil. Bu durumda sakin olun (trafik kuralları önemli) ama ‘Launch Control’ sistemi size yardımcı olacaktır. Hızlı kalkış için Clio R.S’te başka şeye ihtiyacınız yok bu sistem sayesinde. Eğer Clio R.S.’i güvenli bir pistte kullanıyorsanız, R-Link ekranından mükemmel bir şekilde notlar alabilirsiniz. R.S.’e özel monitör sayesinde pist bilgilerini yükleyebiliyor, lastikler üzerindeki traksiyon güç ve tork eğrisini görebiliyorsunuz. Hatta lastiklerinizin bakım zamanını da size söylüyor.
Renault Clio R.S.’in artıları eksileri tartışılır. Şurası kesin; şık, eğlenceli, sportif ve gösterişli bir model. Günün sonunda suratınızı ekşitecek tek şey, 18 cc’nin cebinize olan yansıması. Vergi dilimini bu 18 cc ile aşıyor ve 44 bin euro’luk bir fatura ile karşılaşıyorsunuz. İşte bu gerçekten can sıkıcı…