Dünyanın birçok ülkesi ve Türkiye sıcaklardan bunalmiş vaziyette. Bu durumda herkes bir roadster sahibi olmak ister. Hele bu roadster Mercedes SLK 200 olursa. Daymeyin keyfine…
Mercedes markasının en anlamlı ayı, bu aydı sanırım. 125. yılını geride bırakmanın verdiği mutluluk ve bir asırlık tecrübenin doğurduğu güzel sonuçlar ile asırlar boyu hep liderliğini sürdürecek gibi. Mercedes markasında beni en çok etkileyen, sürekli şaşırtması olmuştur. Herhangi bir modelin ilk nesline bakıyorsun ve “Bu nasıl bir şey yahu!” diyorsun, sonra ikinci, üçüncü nesli çıkıyor yine aynı tepkiyi veriyorsun. Tabii şahsım adına konuşuyorum; ama sanırım birçoğunuz benimle aynı fikirdesinizdir. Bu ay, sayfalarımıza ‘havalı bir Mercedes’ konuk oldu. SLK 200!
Şaşırtmaya devam ediyor
Mercedes SLK 200, ilk nesli ile başlayan başarılı macerasını sürdürerek yine tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. 3. nesil SLK’nın en dikkat çekici tarafı, ön bölüm. Tamamen değişmiş bir ön bölüm var. Ailenin en gözdesi SLS AMG ile benzerliği gözlerden kaçmıyor. En dikkat çekici, ön bölüm dedim ya, diğer taraflarda radikal değişiklikler yok. Zaten çok da gerek yok gibi. Mühendislik sanatının en iyi göstergesi sanki SLK… İki kişiden fazlasına yer yok. Zaten SLK ile 3. kişiyi istemeyeceksiniz. SLK’nın 4134 mm’lik uzunluğuna bakıldığı zaman, hiç küçük olmadığını görüyoruz. 2430 mm’lik dingil mesafesi bulunan SLK 200 selefinden 31 mm daha uzun ve 33 mm daha geniş. Büyük Mercedes logosu ve geniş ızgara ve kaputa doğru uzanan farlar agresifliğini gösteriyor. Arka bölümde çift egzoz ve iri stop grubu sportifliği tamamlıyor.
Üstünü açın!
SLK’nın iç mekanına geçince ‘şık’lık kelimesinin ne anlama geldiğini yeniden öğreniyorum. Üst düzey bir işçilik hakim. Malzeme kalitesi ailenin ağır toplarından farksız… İç mekanda ‘S Serisi ile arasında ne fark var derseniz?’ size cevap vermekte güçlük çekebilirim. Çünkü çok fark yok. SLS AMG’nin bir küçüğü olarak adlandırabiliriz SLK 200’ü. Üç kollu deri direksiyonun derinlik ayarı sürüş pozisyonunuza göre ayarlanabiliyor. Orta konsoldaki ekranın sağında ve solunda bulunan havalandırma çıkışları ve diğer dizilimler çok şık. Çok fazla kişiyi ağırlayamadığınız gibi çok fazla eşyaya da yer yok SLK’da. Kapı ceplerine cüzdan ya da benzeri eşyalarınızı sığdırabilirsiniz. Daha büyük eşyalarınız için geniş tutulan torpido ve 335 litrelik bagaj emrinizde. Bu arada tavan açıldığında bagaj hacmi 225 litreye düşüyor.
Genlerinin avantajı büyük
Her yönüyle güzel ve şık olan SLK’nın performansından da beklenti büyük oluyor haliyle. 1.8 litrelik benzinli motorun ürettiği güç 184 HP ve torku da 270 Nm. 7 vitesli Gtronic şanzımanın motorla uyumu son derece başarılı. Alt devirlerde sessiz hareket eden SLK, istenildiğinde vahşileşebiliyor. Yüksek devirlerde kulağınız gıdıklanmaya başlıyor motor sesiyle. Maksimum torkunu 1800 d/d’den itibaren üretmeye başlayan motorun, siz daha düşünürken değişen hızlı şanzıman sayesinde sportiflik adına her şeyi sunuyor. Sportif diyorum; ama öyle kaptırıp virajlarda eğlence aramak yanlış olur. Sert direksiyon düz yollarda daha güvenli ancak bol virajlı yollarda temkinli olmakta fayda var.
Konfor, performans, kalite, güven vs. Bunların hepsi Mercedes SLK 200’de fazlasıyla var. Havalar sıcak olunca gündüz üstünü açmak anlamsız ama akşama doğru güneşin batışı ile keyifli bir otomobil oluyor. 20 saniyenin altında açılan tavan, SLK’yı başka bir boyuta taşıyor. Sürüş karakteri ve imajı tamamen değişiyor. Bu durumda müziğin sesini biraz açıp sakin sakin giderek SLK’nın keyfine varıyorsunuz. Bu keyfe sahip olmanın bedeline gelince 74.065 Euro’yu gözden çıkaracaksınız. Passion paketinin fiyatı 72.470 Euro. Test konuğumuzun fiyatını artıran detaylar; kadife paspas (74 Euro), kumaş rüzgârlık (141 Euro), elektrikli katlanan dış dikiz aynalar (230 Euro) ve metalik/özel boya farkı (1.150 euro) gibi ayrıntılar. Bu arada 1 yıl 30.000 km bakım maliyeti 740 Euro…
