Yazı: Aykut Özdek – Almanya
MINI markasının yeni üyesi MINI COUPE, imaj konusunda son noktayı koydu. Kadın hakimiyetini bitireceği kesin…
Kadın hâkimiyeti diyorum; çünkü MINI modellerinin sahiplerine baktığımızda, büyük bir bölümünü bayanlar oluşturuyor. Her ne kadar size gerçek bir istatistik sunamasam da, yollarda gördüğümüz MINI’ler bunu gösteriyor. Marka yöneticilerinin de fikri bu yönde. Bayanlar kullanıyor evet; ama erkekler de bir o kadar hayran MINI’ye. MINI markası daha erkeksi ve agresif bir yol buldu sanırım: MINI Coupe! Ürün gamına kattığı bu yeni oyuncu dört farklı versiyon ile satışa sunulacak. 143 HP’lik MINI Cooper SD Coupe ve 184 HP’lik MINI Cooper S Coupe’nin versiyonlarının yanı sıra ultra sportif 211 HP’lik John Cooper Works ile MINI’ye daha erkeksi bir üye katılmış olacak. Özel şasisi, dengeli ağırlık dağılımı, rijit gövde yapısı ile farklı zevklere cevap verecek.
DNA aynı!
MINI COUPE’nin hatchback kardeşinden çok büyük farkı yok. Teknik olarak büyük değişikliklere gidilmemiş. Tasarım anlamında da ilk bakışta, yani önden bakıldığı zaman aynı yüzü görüyoruz. MINI mühendisleri, zaten güzel olan ön bölümle çok oynamak istememiş belli. Yandan ve arkadan bakıldığı zaman durum farklı tabii. MINI’nin ilk gerçek spor otomobili ve ilk iki kişilik modeli olan Coupe’nin tasarımındaki farklılıkları görmek için onun etrafında biraz gezinmek gerekiyor. Almanya’daki lansmanında, dünyanın birçok yerinden basın mensubu vardı. İlk önce, onların yüz ifadelerini kontrol ettim. Orta yaşlı, orta yaşı biraz geçmiş, genç; yani her yaştan basın mensubu vardı. Ortak bir ifadeleri vardı MINI Coupe’yi ilk gördüklerinde; tebessüm ve hafif şımarıklık. O an, MINI Coupe’yi kullanacaklarında alacakları yüz ifadelerini, bakarken yansıtıyorlardı. Kuşkusuz ben de aynıydım. Kişisel MINI hayranlığıma heyecanı eklemiştim bile. Askeri bir havaalanı, lansman için hazırlanmıştı. Bu arada buranın satın alınmış olduğunu duyunca çok şaşırmıştım. Uçak hangarındaki ilk toplantının ardından MINI Coupe’lerin direksiyonuna geçme vakti gelmişti.
Sürekli gaza basmak istiyorum!
İlk sürüş, 210 HP’lik güç ve 260 Nm’lik torka sahip MINI COUPE JCW. Rota belli, yola koyuluyorum. Küçük kasabaların arasından geçerken temkinli gidiyorum. Trafik kurallarına uymak için çaba sarfediyorum; ama MINI Coupe’nin homurtusu, sağ ayağımın ağırlığını artırıyor. Gaza basmak ve o sese daha fazla kulak vermek için sabırsızlanıyorum. Yaşam alanlarından uzaklaşıp sakin ve düz yollarda biraz şımararak gaza basıyorum. Fazlasıyla eğlenceli olan JCW Coupe’nin 1.6 litrelik motorunun gücünü görünce hayranlığımın katsayısı artıyor. Hatchback versiyonlarına göre daha sert bir sürüş sunan Coupe’nin virajlarda savrulma gibi durumu hiç söz konusu değil. Go-kart’taymışım gibi hissediyorum. Direksiyon tepkileri mükemmel ve nasıl istersem öyle yön veriyorum MINI Coupe’ye. Bu sportif aksam, yoldaki küçük kusurları hissetmenize neden oluyor. Almanya’nın mükemmel yollarında belki çok fazla dert olmuyor; ama İstanbul’un yolları aklıma gelince yüzüm buruşuyor doğrusu. MINI Coupe, hatchback kardeşinden 25 kg daha ağır. Üstelik arkada iki koltuk eksikken… Bu durum, performansını etkilemiyor.
Alçak tavan ve sürüş pozisyonu
MINI Coupe, yerden omuz çizgisi yüksekliği ailenin diğer üyesi hatchback ile aynı. Fakat 30 mm daha alçak tavan, cetveldeki son noktayı gösteriyor. Alçak olmasına rağmen oturma pozisyonunda hiçbir değişiklik yok. Bunun sebebi tavandaki elips şeklindeki oyuklar. Baş mesafesi için düşünülen bu ayrıntı, içeride de değişik bir tasarım oluşturuyor. Bu durum yüzünden sunroof gibi özellikleri bünyesinde barındıramayacak bir Coupe oluyor. İkinci sıra koltukların olmaması bagajda 280 litrelik bir hacim sağlıyor. Koltukların ortasında bir kapakçık var ve buradan bagaja ulaşabiliyorsunuz.
Şapkayı ters takmış!
MINI Coupe’nin alçak tavanına dışardan bakıldığı zaman, ters giyilmiş bir şapka görüntüsü veriyor. Büyük bagaj kapağı üzerindeki spoyler hıza duyarlı bir şekilde çalışıyor. Bu MINI modelleri arasında da bir ilk. Aktif spoylerin çalışması için 80 km/s hızın üzerine çıkmanız yeterli. Otomatik olarak açılan spoyler, 60 km/s hızın altına indiğiniz zaman otomatik olarak kapanıyor. İsteğe bağlı olarak da açıp kapatabiliyorsunuz. Tavanında da bir spoyleri bulunan Coupe’nin, aktif spoyleri ile birlikte yüksek hızlarda hava akışının düzenini sağlıyor. Bunun için 40 kg’lık yere basma kuvveti uyguluyor. Mükemmel sürüş kabiliyetinin yanında rüzgarın baskısına karşı sizi korumuş oluyor.
En merak edilen soru ise “kaç para” olacağı değil mi? Ekim ayının sonunda Türkiye’de satışa çıkarılması planlanan MINI Coupe’nin fiyatı da Ekim ayında belli olacak… Yani henüz belli değil. Fiyatı ne olursa olsun Türkiye’de fazlasıyla ilgi göreceği kesin…
Yazı: Aykut Özdek / Almanya