Spread the love

Yazı: Simge Fıstıkoğlu Fotoğraflar: Serhat Özdek

‘İlk’ güzeldir… ‘İlk’ heyecanlıdır… Ne yaşayacağını bilmemenin merakı vardır… Yeni Peugeot 208, ilk sürüş deneyimimi yazdığım otomobil oldu. Peki, Peugeot ile olan 4 günlük birlikteliğimizin sonunda ona sahip olmak istedim mi? Cevabı için yazıyı okumanız gerekecek…

– “Simge selam, Digital Car Magazine için Peugeot 208’i denemeni istiyoruz” – “Mutlulukla denerim”

Aykut Özdek ile konuşmamız kısa sürdü. Sadece kısa -ve önemli bir ekleme yaptım: “Benden teknik bir yazı isteme. Ne hissettiysem onu yazacağım”. Onun cevabı da kısaydı: “Biz de tam bunu istiyoruz”

Bu konuşma üzerine buluştuk vişne çürüğü Yeni Peugeot 208 ile. Yağmurlu bir gündü ve otomobili test ettiğim süre içinde yağmur bulutları terk etmedi şehri. Bir kez bile sunroof’u açamadım kısacası. Ama tepenize düşen damlaları izlemek keyifli. Trafik keşmekeş ise –ki bu şehirde sık sık öyle- güzel bir müzik açıp gökyüzünü izleyebilirsiniz en azından. Müzik demişken; dokunmatik ekranı ve müzik sistemi ilk başta gözüme karmaşık geldi. Peugeot 208’de müzik çalarınızdaki tüm şarkıları dinleyebildiğiniz gibi, galerinizdeki tüm fotoğraflara da ulaşabiliyorsunuz. “İnsan niye arabada fotoğraflarına bakmak istesin ki?” diye düşündüm, itiraf ediyorum. Ama bir başka itirafım daha var sizlere; ufak çaplı bir teknoloji düşmanıyım ben. O yüzden siz bu satırlarıma aldanmayın. “Otomobilim tüm keyifli anlarıma eşlik etmeli” diyorsanız, bu özelliğin tadını çıkarabilirsiniz. Otomobilinizden bir başka beklentiniz de tarzınıza uygun olması ise 3 farklı seçenek sunuluyor size: S line, Street Line ve Graffic Line. Bu 3 konseptten birini seçip aracınızı kişiselleştirebilirsiniz.

Uzun yolda kullanma şansım olmadı Peugeot 208’i ancak şehir içi kullanımda rahat ettiğimi söyleyebilirim. Taksim’de çalışan biriyim ve son birkaç aydır devam eden kazılar sebebiyle  trafikten kaçma isteğim, insanın en temel iç güdüsü olan hayatta kalma isteğiyle neredeyse eşit seviyede bünyemde. Bunun için de sık sık ‘arka yollar’ dediğimiz, -henüz- her sürücü tarafından bilinmeyen (ve öyle kalmasını dilediğimiz) yolları tercih ediyorum. Kasımpaşa, Fulya, Gayrettepe, Nişantaşı ve Gültepe’nin dik yokuşlu ara sokaklarında aracın performansı gayet iyiydi. Çok fazla anlamasam da, kullandığım 208’in 120 HP gücü olduğunu söyleyeyim. Sanırım bu boyutlardaki bir model için oldukça iyi! Bunu biraz önce söylediğim yokuşları çıkarken anladım. Otomatik şanzımanın rahatlığına ise diyecek sözüm yok. 1.6 litrelik bir motoru olduğunu ruhsata bakınca öğrendim. Doğal olarak yakıt konusunda da ne denli başarılı merak ettim. Ben bu ölçümü yapamayacağım için Peugeot web sitesinden değerlerine baktım. Ortalaması 6,7 lt/100 km yazıyordu. Göstergede bulunan yakıt ortalaması ise 9 lt/100 km’de kalmış bende. Biraz gaza mı bastım ne?

Peugeot 207’ye oranla daha kısa tasarlanması, direksiyonun alışılagelenden küçük olması da park sırasında işimi kolaylaştırdı; itiraf ediyorum; araba kullanmayı ne kadar seviyorsam, park etmekten o kadar hoşlanmıyorum… 2 derecelik astigmatıma en çok arkamdaki araca ne kadar yaklaştığımı anlamaya çalışırken hayıflanıyorum. Ve bu vesileyle otomobil üreticilerine sesleniyorum: Geri manevra esnasında sesli uyarı yerine, öndeki veya arkadaki araçla öpüşmemize kaç santim kaldığını gösterecek bir teknoloji geliştirirlerse, işte o gün benim için bir devrime imza atmış olurlar 🙂

Keyifli geçirdiğim 4 günün sonunda 208’e sahip olmak için minimum 32.900 TL’ye ihtiyacım olduğunu öğrendim.

 

İlkler heyecanlıdır,

“Yeniliğiyle” merak uyandırır.

Yeni ayın, yeni mevsimin tüm heyecanları eşlik etsin size,

Çıktığınız her yolda.

Merhaba…

Did you like this? Share it:

  1. son yıllarda dizayn olarak Peugeot ve ikiz kardeşi Citroen fantastik arabalar yapıyorlar olsa da mekanik sağlamlık konusun da malesef aynı oranda başarılı değiller.Kullandığınız modelde bu negatif özelliğe sahip ama buna rağmen sınıfında dizayn konusunda ezber bozduğunu söyleyebiliriz.

  2. yazan kişinin kim olduğunu söylemeseniz size yine de bunu bir bayanın yazdığını söyleyebilirim ifadelerden bu ksadar mı çabuk anlaşılır arkadaş güzel olmus ama kadın gözüyle

  3. Ben biraz daha farkli bir konuya dikkat cekmek isterim. Kaleminiz gercekten cok guclu. Bunun gazeteci olmanizla alakasi yok. Nice gazeteciler(!) var ki iki lafi bir araya getiremiyor. Bence bu kabiliyetiniz imrenilesi.. Kucuk bi oneri olarak bunu degerlendirmelisiniz. Nacizane.. Yazidaki samimiyetinizde cok tatli 🙂

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Instagram has returned invalid data.

Bizi Takip Edin.