BU BAŞLIK DAHA ÇOK BİR KAHVE MARKASININ SLOGANI! AMAÇ EN GÜZEL LEZZETİ SUNMAK. ZAHMETSİZCE VE KOLAY. OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE DE BU LEZZETİ BULMAK MÜMKÜN. NEREDE? VOLVO’DA!
Diyeceksiniz ki “e diğer markalarda da var”. Evet var ama premium bir markada maalesef yok! Bu üçlü premium marka olan sadece Volvo’da var. Bunun sebebi ile son 2 aydır gerek sosyal medyada gerekse tüm yayınlarda bağıra bağıra ilanlarını ve içeriklerini gösteriyorlar. Haklılar! Hatta ürünlerine o kadar güveniyorlar ki Türkiye’deki hemen hemen tüm yayınlara (dijital, basılı) bu üçlü için lansman düzenlediler. İşte bu lansmanlardan sadece dijital yayınların olduğu bir Bozcuada ayağında DCM olarak bizde kalımımızı gerçekleştirdik. Toplamda 550 km yol yaptık diyebilirim. Volvo’nun S60, V60 ve S80 DRIVe Powershift modellerini kullanma fırsatı bulduk. Günün sonu kendi düşüncem şu olmuştu! “Ulaşılabilir bir premium marka oldu.” Çünkü Türkiye’deki vergi dilimleri ve yakıt fiyatları baz alındığında premium bir markadan araç sahibi olmak belli bir gelir düzeyindekiler için geçerli. Tabikii yine de orta sınıf bir tüketici için fiyatı yüksek olabilir. Ama bu özelliklerle bir premium model sahibi olmak sevindirici…
Hedef 5600 adet!
Her sene değerlendirme toplantıları yapılır ve bu toplantılarda marka yöneticileri hedeflerini söylerler. Bu toplantıda da bizi misafir eden ve lansman boyunca her sorumuza cevap veren Volvo Car Türkiye Pazarlama Direktörü Ebru Ekşi Akınoğlu, 2012 hedeflerinin 5600 adet Volvo olduğunu ve %55’inin DRIVe Powershift modellerinden oluşacağını öngördüklerini söyledi. Yani yarısından fazlası bu muhteşem üçlü için ayrılmış durumda. Bu güven nereden geliyor! İsterseniz bu muhteşem üçlünün özelliklerine bir bakalım!
DRIVe Powershift modelleri S60, V60 ve S80! 1.6 lt 115 HP ve dizel motorlar otomatik şanzıman ile buluşturulmuş. Yakıt tüketim değerlerine baktığımız zaman manuel bir araçtan alınan değerleri görmek ayrıca şaşırtıyor bizi. Hatta test sürüşümüz esnasında S80 modelinde ortalama 5,5 lt/100 km ortalamasını bizzat yakaladık diyebilirim. Fabrika verilerine göre S60 DRIVe Powershift modeli ortalama 4,3 lt/100 km yakıt tüketirken 114 g/km’lik karbondioksit emisyonu ile de ne kadar çevreci olduğunu kanıtlıyor. S80 ise yine fabrika verisine göre orlatama 4,5 lt/100 km’lik bir değer sunuyor. Yakıt tüketiminin yanı sıra Volvo Car Corporation, Avrupa’da CO2 emisyonunu en fazla azaltan otomobil üreticisi durumunda. Bu durum Avrupa Ulaştırma ve Çevre Federasyonu T&E tarafından gerçekleştirilen 6. yıllık analizle saptanmış. Bu durum Volvo’nun çevreye olan bakış açısınıda gösteriyor. DRIVe Powershitf modelleri 1.6 litrelik turbodizel motora sahip ve 270 Nm’lik bir tork sunuyor. Çift kavramalı otomatik şanzıman sayesinde sürüş keyfi maksimim düzeyde. Vites değişimlerini hissetmeniz mümkün değil! Bu modellerin önemini belirten başka bir istatislik var. En büyük avantajı kuşkusuz vergi sistemindeki önceliği. 2011 yılında Türkiye’de satılan premium modellerin %33,5’ini 1.6 litre modelleri oluştururken, dizel % 59,7 ve %92,6’sını da otomatik şanzımanlı modeller oluşturuyor. 2012 yılının ilk üç ayında satılan premium modellerinin %47.6’sını 1.6 litre, %58,4’ünü dizel ve %87,6’sını da otomatik şanzımanlı modeller oluşturdu. Bu durumda premium orta ve üst sınıfta 1.6 litre modeller arasında dizel, otomatik ve 1.6 litre motor kombinasyonunu sunan ilk marka ünvanını Volvo almış oldu.
Volvo 2012’de lüks segmentteki pazar payını %12’ye yükselterek kapatmak istiyor. Daha doğrusu hedefliyor. Bu üçlü kombinasyon ile bunu başaracak gibi görünüyor. Muhteşem üçlü yani Volvo Car Türkiye’nin tanımı ile “En İyi Üçlü”nün tasarım ya da iç mekan özelliklerini anlatmak yersiz olur! Tasarımları ve donanımları ile zaten kendini kanıtlamış bir marka Volvo! Özellikle güvenlik konusundaki öncülüğünü tüm otomobil severler biliyordur. Kişisel fikrim DRIVe Powershift özelliğine sahip bu üçlü rakiplerinin canını yakacak gibi. Sadece performans, yakıt ve vergi sistemindeki avantajı değil fiyatları ile de çok iddialı. Volvo S60 ve V60 DRIVe Powershift 92 bin TL’den başlayan fiyatlarla tüketicinin huzurunda. S80 ise 112 bin TL’den başlayan fiyatı ile rekabette sınırları zorlayacaktır diye düşünüyorum.
Servis 2.0 hizmeti!
Basın toplantısında Volvo’nun değişen servis anlayışına da değinildi. Volvo Servis 2.0 konsepti ile Volvo müşterilerinin beklentilerinin ötesinde bir hizmet anlayışı sunma hedefindeler. Bu konsepte Volvo 6 temel madde üzerinde yoğunlaşıyor. Neler var derseniz; Ücretsiz yazılım güncelleme, her serviste ücretsiz check-up, ulaşım hizmetleri, araç yıkama, kişisel müşteri kontağı, bakım sonrası 1 yıl ücretsiz Volvo OtoLine hizmeti!
2012 yılı bence Volvo Car Türkiye’nin yılı olacak gibi. Daralan Pazar ve beklentilerin düştüğü bu yılda en iyi çıkışı yapacak marka olacak gibi görünüyor. Sadece model gamındaki yenilikleri ile değil, müşteri memnuniyeti ile de premium bir hizmet sunma hedefinde. Bunların yanında kişisel olarak beni mutlu eden, dijital mecralara olan ilgisi! Yani müşteri memnuniyetinin yanı sıra gelişmekte olan ve kaçınılmaz olan dijital platforma verdiği önemi es geçmem mümkün değil! Bu lansman için sosyal ağlardaki çalışmalarından herkes haberdar olmuş durumda. Bu çalışmanın sonucundaki başarısını safyalarımızdaki kutucuklardan görebilirsiniz…